Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Olmalıdır? Sorusunun cevabını ve boşanma davalarında yaşanan gelişmeleri detaylı bilgileri öğrenmek için metnimizi okuyabilirsiniz. Günümüzde boşanma davaları oldukça sık yaşanmaktadır. Evlenen çiftler; ilerleyen süreçlerde duygu seyrekliği, şiddet, iftira ve ihanet gibi durumları yaşadıktan sonra boşanma davaları açabilirler. Boşanma davalarından sonra birçok kişinin yaşadığı sancılı bir süreç daha vardır; boşanma davalarında mal paylaşımı. Boşanma davalarında mal paylaşımları detayları ise şu şekildedir:
Boşanmada mal paylaşımı: evliliğin sonlanmasından sonra eşler birlikte oldukları süreçte iki tarafından hak sahipleri olduğu mal, eşya, konut, altın ve para gibi yatırımlarının; adaletli ve eşit bir şekilde paylaşması anlamına gelmektedir. Mal paylaşım davası; boşanma davası süresince açılamaz. Boşanma süreci devam ediyorken; açılan mal paylaşım davası kararı için boşanma davasının nihai bir karar alması gereklidir. Açılacak ayrı bir dava kesin bir karar vermeyecektir. Eşlerin, ayrılıkları kesinleştikten sonra mal paylaşım davasının devam etmesi gerekmektedir.
Contents
Kanunlar, düzenli aralıklarla güncellenmektedir. Bu güncellememal paylaşım davasını da etkilemektedir. Mevcut Medeni Kanun’un kabul edilirlik tarihi 01.01.2002’dir. Yani mal paylaşım konusunda 01.01.202 tarihinden önceki dönme tabi olan kanunlar, hukuki kurallar; günümüze nazaran oldukça farklıdır. Bu dönemler kendi içlerinde; Birinci Dönem ve İkinci Dönem olmak üzere ikiye bölünmektedir. Bu dönemler şu şekilde açıklanmaktadır:
Birinci Dönem: Bu dönem 01.01.2002 tarihinden önce satılan alınan eşya, mal, ev, altın gibi unsurlar resmiyette kimin üzerine kayıtlı ise mallar ona aittir. Yani 2002 yılından önce uygulanan yasa; satın alınan mal, kimin adına kayıtlı ise onun olmaktaydı. Malların ve eşyaların üzerine kayıt olmadığı eş ise bunlar hak talep edememekteydi.
İkinci Dönem: Bu dönem günümüzde kabul edilen ve uygulanan kanunlardır. Günümüzde uygulanan kanun ise 01.01.2002 yılından sonraki dönemi kabul etmektedir. Yani mallar kimin üzerine kayıtlı ise o malların tek sahibi olduğu kanun, güncellenmiştir. Günümüzde kabul edilen mal paylaşımı ise geçmiş dönemdeki kanunlara göre farklılık göstermektedir. Güncellenen yasa ile birlikte; boşanmış çiftlerin mallarının yarı, yarıya paylaşımı esasına dayanmıştır. Yani eşler evli oldukları süreçlerde aldıkları malların kimin üzerinde olduğu önem taşımaktadır. Mal paylaşımı davasında yarı, yarıya paylaştırılmaktadır. Ancak bazı istisna durumlar bulunmaktadır, bunlara değineceğiz.
NOT: Yukarıda belirtilen geçmiş dönem ve günümüzdeki mal paylaşım davası hakkında temel bir gereklilik vardır. Evlenmeden önce alınan mallar kimin üzerineyse o mal ona aittir. Mal paylaşım davası; evlilik süresince alınan mallar üzerine kuruludur. Evlilik öncesinden alınan mal, kredi, ev, araba gibi unsurlar üstüne kayıtlı olan tarafındır.
Boşanma davasının nihai kararı vermesinin ardından; boşanan taraflar mal paylaşımını gerçekleştirmektedirler. Mal paylaşım davası görülmeye başlanırken; taraflar mal talebi için farklı talepte bulunmaktadırlar. Talepler kendi içlerinde bölünmektedirler. Bunlar Katılma Alacağı, Katkı Payı Alacağı diye bölünmektedir. Taleplerin detayları ise şu şekildedir:
Boşanma davasının sona ermesiyle birlikte ‘’edinilmiş mallara katılma rejimi’’ olarak nitelendirilmektedir. Yani katılma alacağı talebinde evlilik süresine ediniş malların yarı, yarıya bölünmesinde talep edebilmektedir. Ayrıca böyle bir yasal hak sahibidir.
Katkı Payı Alacağı; eşlerden herhangi birisinin satın alınan mal üzerinde katkısı olan eşin; boşanma durumunda katkı payı talep edebileceğini belirmektedir.
Boşanma davalarında mal paylaşımı, eşlerin evlilik içerisinde bulundu süre zarfında edindiği tüm malların adaletli bir şekilde paylaşılması esasına dayanmaktadır. Bundan kaynaklı evlenmeden önce bireylerin satın aldığı hiçbir mal ya da eşya mal paylaşımı sırasında paylaşımı sağlanmaz. Evlilik sonlandıktan sonra mal paylaşımında eşit ve yarı yarıya paylaşım ön planda bulunmaktadır. Ancak bazı koşullarda mal paylaşımları yarı, yarıya sağlanmaz. Bu istisna durumlar genel olarak şu şekilde sıralanmaktadır:
Boşanma davasının nihai karar verilmesinin hemen ardından mal paylaşım davası açılması gereklidir. Yargıtay HGH kanuna göre boşanma davasının ardında maksimum 10 yıl içerisinde açılması gereklidir. Boşanmanın ardından 10 yılı geçmesi durumundamal paylaşımı davası açmanız söz konusu değildir. Bu zamanaşımının nedeni ise süre zarfı içerisinde delil yeterliliği, bilgi eksikliği gibi adaletli bir karar almak zorlaşacaktır.
Boşanma davası duruşmaları sürerken; mal paylaşım davası açma hakkınızda bulunmaktadır. Bu durumda da mal paylaşımını sağlayacak mahkeme, boşanma davasının sonucunu bekleyecektir. Bu sayede zamanaşımı gibi bir sorunun önüne geçebilirsiniz.
Mal paylaşım davalarında oldukça sık yaşan bir durum bulunmaktadır. Bu durum; eşlerin evlilik süresine edinilmiş mallarını art niyetle satarak, mal kaçırmaya çalışmaktadır. Daha da detaylandırmak gerekirse; boşamış olduğunuz eşiniz, sizinde pay hakkı olduğunu eşya ya da malı, paylaşım sağlanmadan satarak ortaya kaldırmaya çalışmasıdır. Örneğin; evliliğiniz süresine satın aldığınız arabayı ya da evi hemen satarak, sizlere pay verilmesinin önüne geçebilir.
Mal paylaşımında mal kaçırmayı kolaylık engelleyebilirsiniz. Evliliğiniz süresinde satın almış olduğunu mala ‘’ihtiyat tedbir’’ konulmasıyla mal kaçırmanın önüne geçebilirsiniz. İhtiyat tedbirini ise aile mahkemesine talep ile birlikte verilmektedir. Mahkemeye talep etmeniz durumuna evliliğiniz süresinde satın aldığınız malların tamamına ihtiyat tedbiri konulacaktır. İhtiyat tedbiri sayesinde mallarınızın kaçırılmasını kolay ve kesin bir şekilde çözebilirsiniz.
Günümüzde belirlenen kanunlarda; herhangi bir duruşma ya da dava için avukat tutma zorunluluğu yoktur. Sizler kendi talebiniz ile dava açabilir ve davanızı sürdürebiliriniz. Ancak mal paylaşım davalarında avukat tutmak sizin için akıllıca olacaktır. Bunun sebebi ise bir üst madde de belirttiğimiz gibi el altından hakkınız olan mülk ya da mala tam anlamıyla sahip olabilmenizdir. Profesyonel bir avukat ile çalıştığınız taktirde; işlemleriniz çok daha hızlı ve güvenli gerçekleşecektir.
Yazar ugkvp
0 Yorum